Kişinin estetik ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla çeşitli tedaviler sunan bu alan, aynı zamanda doğal ve sağlıklı görünümü korumak amacıyla da sağlık rutininin bir parçası olmuştur.
Medikal estetik, non-invaziv veya minimal invaziv teknolojileri ve teknikleri barındırır, genel anestezi olmadan ve dokular kesilmeden yapılır. Medikal estetikteki invazivprosedürler, genellikle cilt veya cilt altına yapılan enjeksiyonları gerektirir. Bu sayede kırışıklıkları gidermek, aşırı terlemeyi engellemek, daha hacimli bir dudak yapısına sahip olmak ve cildin yaşlanmasını geciktirmek mümkündür.
Medikal estetik alanının uluslar arası çapta hızlı gelişimi, hastaların ameliyat gerektirmeyen gençleştirme prosedürlerini talep etmelerinden dolayıdır. İnsanların bu prosedürleri istemelerinin nedeni, hasta olmalarından dolayı değil, daha iyi görünmek ve daha iyi hissetmek istemelerinden dolayıdır. Bu hasta profili, odağın, hastalığın teşhisi ve tedavisi olduğu tıbbın diğer alanlarından farklı olarak medikal estetik ve estetik cerrahiye özgüdür. Medikal estetik bu nedenle benimsenmiş olsa da estetik cerrahinin yerine geçmez. Bu iki disiplin arasında sinerjistik bir ilişki vardır.
Verilen toksinin dozu çok düşük olduğu için etkisini sadece uygulandığı bölgedeki kaslarda gösterir ve vücuda yayılım yapmaz. Artık kasılmayan kaslar da kırışıklığı açar. İşlem uzun süre tekrarlandığında bu kırışıklıkların ciltte kalıı derin izler oluşturulması da engellenir.